ASKON tarafından Konya şubesinin ev sahipliğinde Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi düzenlendi. Zirvede Türkiye tarımının yeniden yapılanması ve işletme yapıları, tarımın genel problemleri ve çözüm yolları, milli tohumculuk politikası, bitkisel ve hayvansal üretimde yerli tohum ve tohumluk üretiminde yerli ve yabancı teknoloji kullanımı ve rekabeti, Türkiye tarımının dünya piyasaları ile rekabet edilebilirliği. Üretim çeşitlendirmeleri ve yeni bitkilerin kazanımı ve pazarlaması imkânları başlıkları altında tarım sektörü masaya yatırıldı.
Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği tarafından Konya’da Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi düzenlendi. Birçok tarım paydaşlarının da yer aldığı programın açılış konuşmasını ASKON Konya Şube Başkanı Yakup Yıldırım yaptı.
Çumra Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Alagöz’ün konuşmasının ardından sözü Konya Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Edip Yıldız aldı.
Edip Yıldız, “Hayvan Islahı Kanunun çıkartılması hayati önem taşımaktadır. Islah Birliklerinin isteği bu yöndedir. Birliklerin daha nitelikli ve aktif çalışmasına yönelik olacaktır, hayvancılığın teminatı olacaktır.” dedi.
Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Başkanı Orhan Aydın, ASKON tarafından Konya’da düzenlenen Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi’nde konuştu. ‘Küresel rekabetin son derece arttığı, hemen hemen bütün kaynaklar noktasında daralmanın yaşandığı günümüz dünyasında hükümetimiz tarafından başlatılan uçtan uca yerlileşme politikasını çok önemsiyoruz. Bugün gelinen noktada bir ülkenin kendi öz kaynakları üzerinde ayakta durabilmesinin ne kadar hayati bir mesele olduğunu gördük.’ diyen ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, ‘İleride dışarıya bağımlı olmak istemiyor, tehdit ve yaptırımlarla karşılaşmak istemiyorsak bugünden yarına gerekli tedbirleri alıp kendimizi milli tarım konusunda 2023’lere 2053 lere hazırlamamız gerekiyor.’ uyarısında bulundu.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, tarım politikalarının son derece hayati öneme sahip olduğunu belirtti. Başkan Aydın konuya ilişkin şunları ifade etti;
7 milyar olan dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyar olacak
Tarımın sektörel katkılarına baktığımızda gıda gereksiniminden tutun da, sanayi sektörüne hammadde tedariği, ihracata, istihdama ve Gayri Safi Yurt İçi Hasılaya sayısız katkılar sağladığını net bir şekilde ifade edebiliriz. Bu nedenle tarım sektörü üzerine en çok titizlikle eğildiğimiz sektörlerin başında gelmektedir.
Her geçen gün daha da kalabalıklaşan bir dünyada bu konuda daha çok rekabetçi olup, öngörülerimiz ile gelecekte sıkıntı yaşamamak adına bugünden tedbirlerimizi almamız gerekmektedir.
Malumunuz endüstri çağında teknolojinin sürekli gelişerek kendisini çeşitlendirdiği bir dünyada yaşıyoruz. 7 milyar olan dünya nüfusu 2050 yılında 10 milyar olacak. Artan nüfusla birlikte gıda talebi de artacak. Tohuma duyulan ihtiyaç da artacak. Öte yandan iklim değişikliği, kuraklık, farklı gen yapısına sahip tohumları gerekli kılacak. Biyoteknoloji ve yenilenebilir enerji sayesinde toprağı koruyup iklim değişikliklerinin etkisini azaltan ve ürünün verimliliğini arttıran bir teknoloji, insanlığın hayat kalitesini yükselterek tarımın da devamlılığını sağlamaktadır. Üretim masraflarının azaldığı, tabiatla uyumlu tarım faaliyetleri de artık mümkün.
Uydu ve sensörlerle donatılmış zirai makineler, enerji ve işgücünden tasarruf sağlamaya çoktan geçmiş halde. Bu ortamda Ar-Ge altyapısı ve ilgili bilimlere hakimiyeti yeterli yenilikçi firmalara ihtiyaç olacaktır. İşte bu noktada hayati önem taşıyan gıda konusunda da yerli ve milli firmaların önemi bir kere daha ortaya çıkacaktır. ASKON olarak bu hayati konu üzerine Çatalhöyük Milli Tarım Zirvesi’nde neler yapılması gerektiği hususunda siz değerli uzmanlarca çözüm yolları arayacağız. İnşallah belirlemiş olduğumuz bu son derece önemli başlıklar altında güzel ve arzulanan sonuçlara ulaşırız.
Bir ülkenin kendi öz kaynakları üzerinde ayakta durabilmesi hayati bir mesele
Küresel rekabetin son derece arttığı, hemen hemen bütün kaynaklar noktasında daralmanın yaşandığı günümüz dünyasında hükümetimiz tarafından başlatılan uçtan uca yerlileşme politikasını çok önemsiyoruz. Bugün gelinen noktada bir ülkenin kendi öz kaynakları üzerinde ayakta durabilmesinin ne kadar hayati bir mesele olduğunu gördük. Geçmişte terörle mücadele konusunda Almanya ile yaşamış olduğumuz leopar tankları ve G-3 silahları konusundaki sıkıntıyı kendi yerli ve milli tankımız ve kendi piyade tüfeğimizi üreterek aştık. Dün ABD ile insanız hava araçları konusunda sıkıntı yaşıyorduk. Bugün kendi insanız hava araçlarımızı üreterek bu sıkıntıyı da aştık. S-400 sıkıntısını da gelişen yerli teknolojimiz ile zamanla aşacağımıza inanıyoruz. Yeter ki ülkemizin potansiyeline güvenelim. Ülkemiz Türkiye’nin arzulaması durumunda yapamayacağı gerçekleştiremeyeceği, aşamayacağı, başaramayacağı hiçbir şey söz konusu değildir.
Uçtan Uça Yerlileşmemiz Gerekmektedir
Bütün bu belirttiğimiz hususlar çerçevesinde tarım konusunda da uçtan uça yerlileşmemiz gerekmektedir. İleride dışarıya bağımlı olmak istemiyor, tehdit ve yaptırımlarla karşılaşmak istemiyorsak bugünden yarına gerekli tedbirleri alıp kendimizi milli tarım konusunda 2023’lere 2053 lere hazırlamamız gerekiyor. İnşallah bugün burada bunun çıktılarını göreceğiz.
Mursi’nin Kutsal Davası Zalimlerin Zulmüne Son Vererek Taçlandırılacaktır
Pazartesi günü Mısır`ın seçimle ilk defa Cumhurbaşkanı seçilen, darbe ile görevinden azledilerek zindanlarında tutsak edilen Mısır’ın 5. Cumhurbaşkanı büyük dava adamı Muhammed Mursi’nin şehadet haberini aldık. Allah şehadetini kabul buyursun. Davasını tüm Müslümanlara örnek teşkil etsin. Kendisini rahmet ve saygı ile anıyorum. İbrahim Suresi 47. Ayette geçtiği üzere Sakın Allah’ın, peygamberlerine verdiği sözden cayacağını sanma! Şüphesiz Allah, mutlak güç sahibidir, intikam sahibidir.
Vaadi üzere O’nun kutlu davası elbet bir gün zalimlerin zulmüne son vererek taçlandırılacaktır buyurmuştur.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkan Yardımcısı Selçuk Öztürk’te Konya Havzasının yaşadığı su sorununu bir kez daha dile getirdi. Öztürk, “Konya havzasının daha fazla suya ihtiyacı konusundaki çalışmaların hızlandırılmasının sadece şehrimiz için değil ülkemiz için de çok önemli olduğunu tekrar beyan etmek istiyorum” dedi.
Konya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Uzbaş ise Konya’nın tarımsal potansiyelini korumak için her türlü çalışmayı üstlendiklerini açıkladı.
Ardından kürsüye Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Mehmet Hadi Tuna geldi. Tuna, “Türkiye son 16 yılda tarımsal hasılasını 53 milyar dolara taşıdı. Tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada 7. konuma geldi. ” bilgisini verdi.
Bakan Yardımcısı Tuna, Eylül ayında gerçekleşecek olan Tarım Şurasına tüm paydaşları da davet etmeyi ihmal etmedi.
Kürsüye gelen son isim Konya Valisi Cüneyit Orhan Toprak oldu. Toprak, “Bir taraftan kuraklık devam ediyor, bir taraftan ani yağışlar… Elimizi taşın altına koyarak bu gıda konusunda çok ciddi çalışma gerekiyor. Savunma sanayi kadar önemli. Çünkü insan beslenemediği zaman hayat bitiyor, bunun telafisi yok” dedi.
Hediye takdimlerinin ardından program Moderatörlüğünü İrfan Donat’ın yaptığı oturumla devam etti.