Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) tarafından düzenlenen KOSGEB Destekleri Bilgilendirme Toplantısı geniş bir katılımla gerçekleştirildi.
ASKON Genel Merkezi’nde yapılan bilgilendirme toplantısına ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, KOSGEB Başkanı Prof. Dr. Cevahir Uzkurt, ASKON İcra Kurulu Üyeleri KOSGEB Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ, KOSGEB Teknoloji ve Yerlileştirme Daire Başkanı Ahmet Dursunoğlu, KOSGEB İstanbul Anadolu Yakası Müdürü Selim Serkan Ercan, Şube Müdürleri ASKON YK üyeleri ile çok sayıda ASKON üyesi katıldı.
Bilgilendirme toplantısının açılış konuşmasını yapan ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, KOBİ ve girişimcilerin rekabet güçlerini geliştirecek destekler ve hizmetler sunarak ekonomik ve sosyal kalkınmadaki paylarını arttırmayı görev edinmiş KOSGEB gibi kurumların varlığını çok önemsiyoruz. Ülkemiz genç böir nüfusa sahip. Nüfusumuzun yüzde 16’sı 15-24 yaş grubundaki genç nüfustan oluşmakta. Ülke genelindeki genç nüfusumuz 13 milyonu aşmış durumda. Genç erkek ve genç kadın nüfusu neredeyse yarı yarıya bir birine çok yakın. Haliyle ülkemiz genç girişimciler noktasında da zengin bir potansiyele sahip. Farklı ortamlarda bizler bu gençlerimizle temas kurma imkanı buluyoruz. Her defasında pırıl pırıl gençlerimizin beklentilerini gördükçe ülkemiz adına geleceğimiz adına daha çok gayret etmemiz gerektiğine bir kere daha şahit oluyoruz.
Pozitif Ayrımcılık Bekliyoruz
Öte yandan iş gücüne katılım oranlarına baktığımızda, kadınların istihdam oranının erkeklerin yarısından az olduğunu gözlemlemekteyiz. Eğitim durumuna göre iş gücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katıldıklarını görüyoruz. Kadının istihdamı noktasında pozitif ayrımcılığın yanı sıra girişimci kadınlarımıza özel teşviklerin de artması kanaati içerisindeyiz.
Genç nüfusa sahip olmanın avantajları olduğu gibi dezavantajları da var. Sonuçta bu gençlerimiz iş ve aş beklemekte. Bu nedenle bu gençlerimizin istihdamını sağlayabilmek adına girişimci gençlerimizi desteklemeli, onları iş dünyasının içine sokabilecek projelere imza atmalıyız. KOSGEB’in yürüttüğü genç girişimci destekleri ve hükümetimizin 18-29 yaş arası gençlerin tüm Bağ-Kur primlerini karşılayarak 3 yıllık vergi muafiyetinde bulunması gibi dokunuşlar çok yerinde kararlar. Bu çalışmaları iş dünyası olarak takdirler karşılıyoruz ve artarak devam etmesini temenni ediyoruz.
Küresel Pazarda Söz Sahibi Olmalıyız
Küresel pazarda söz sahibi olabilirsek ülkemize daha çok aş ve iş getirebiliriz. Bu bağlamda daha müreffeh bir Türkiye için yerli markalarımızla biz de varız diyebilmeliyiz. Yerlilik kavramı üzerine çok vakit kaybettik. Bu vakit kaybı bazı pazarlarda bizlerin geride kalmasına neden oldu. Özellikle katma değeri yüksek ürünler noktasında istenilen seviyeye ulaşabilmiş değiliz. Bugün yazılım noktasında, dijitalleşme noktasında küresel ölçekte rekabet edebilecek donanımlara sahip değiliz.
Son dönemlerde bölgemizde yaşanılan sıcak gelişmelerin etkisiyle özellikle milli savunma noktasında atılımlar gerçekleştirmeye başladık. Bu bizler için bir milattı. Bakın görüyorsunuz, kendimiz üretemediğimizde başka kapılara muhtaç oluyoruz. O kapılar da bizlerin ihtiyaçları noktasında değil, kendi ölçülerinde belirledikleri düzeyde bizlere temini gerçekleştiriyorlar. Hatta bazen vermiyorlar, biz başka yerden temin etmek istediğimizde bizlere tehditler savuruyorlar. S-400 Örneğinde olduğu gibi. İşte bu nedenle hiç kimseye muhtaç olmadan her alanda kendi üretimimizi kendimiz yapıp, dünyaya da ihraç edecek şekilde üretici olmalıyız. Hedefimiz bu olmalı ve bu hedef noktasında elimizden geldiğince gayret göstermeliyiz. Günümüz dünyasında rekabet ölçüleri belli. Günün teknolojisini yakalayamazsanız geride kalırsınız.
Ekonomik Yönden Sınanıyoruz
Küresel ölçekte yaşanan ekonomideki daralma ülkemize de sirayet etmiş durumda. Bunun yanısıra Dünya 5’ten büyüktür diyerek, bağımsız politikalar üretmemiz malum kesimleri de rahatsız etmekte. Bu nedenle sistematik olarak özellikle ekonomik yönden sınanıyoruz. Bu sınavı el ele vererek birlikte en güzel şekilde aşacağız inşallah.
Bu bağlamda devletimiz biz iş insanlarına ciddi teşvikler vermektedir. Son olarak piyasaların canlanması adına konut, otomotiv, beyaz eşya ve mobilya sektörlerinde vergi indirim süreleri uzatılmıştır. Bugüne değin Devletimizin vermiş olduğu 18 ayrı teşvik uygulamasından 1,7 milyona yakın işveren ile 11 milyondan fazla sigortalı destek almaktadır.
2019 Yılında 3 Milyar 104 Milyon Liralık Destek Verildi
Ve yine değişen ve gelişen ihracat portföyümüze uygun olacak şekilde devletimiz tarafından ihracatçılarımıza 2019 yılında 3 milyar 104 milyon liralık destek verilmektedir. Gerek nitelik ve gerekse nicelik olarak mal ihracatına yönelik devlet yardımları sürekli iyileştirilirken, haliyle KOBİ ölçekli firmalardan da talepler gelmektedir. İhracatımızı arttırmak zorundayız. Daha yüksek katma değerli ihracata yönelmeliyiz. Elbette bunu yaparken finansmana erişim noktasında da rahatlamaya ihtiyacımız var.
Son Zamanlarda Sanayi Sektörüne Odaklandık
KOSGEB Başkanı Prof.Dr. Cevahir Uzkurt, KOSGEB Destekleri Bilgilendirme Toplantısında, girişimcilere sağlanan desteklere ilişkin bilgi verdi.
Uzkurt, Türkiye’de toplam 3 milyon 480 bin 821 işletme bulunduğunu, bu rakamın yüzde 99,7’sine karşılık gelen 3 milyon 470 bin 491’inin KOBİ olduğunu bildirdi.
KOSGEB’in zamanın gereklerine göre destek programları çıkardığını, var olan programları güncellediğini ve bazı programları uygulamadan kaldırdığını anlatan Uzkurt, son zamanlarda sanayi sektörüne odaklandıklarını söyledi.
KOBİ’lere verilen desteklerin “terzi usulü” kurgulandığını ifade eden Uzkurt, şunları kaydetti:
“Bir KOBİ’ye siz 50 bin lira, 100 bin lira vererek o KOBİ’yi bugünün şartlarında bir yerden alıp başka bir yere taşıyamazsınız. Elbette yeni girişim olarak 50-100 bin liralar iyi paralar ama orta ölçekte, küçük ölçekte işletmeleri bu rakamlarla bir yerden başka bir yere taşımanız çok zor. Firmanın ihracatını artıracak, onu büyütecek, teknoloji üretecek bir yapıya kavuşmasını sağlayacak bir ivme yaratamazsınız. Dolayısıyla biz şunu dedik; KOSGEB olarak bundan sonra 3-5 lira değil, küçük rakamlarla KOBİ’leri destekliyormuş gibi yapmak yerine ya da 3-5 lira vererek daha fazla sayıda KOBİ desteklemek yerine, gerçekten ihtiyacı olan KOBİ’leri doğru tespit edelim. İhtiyacı olduğu kadar devlet tarafından verilmesi gereken desteği verelim yaklaşımında… Destek miktarını artıralım. Veriş şeklimizi değiştirelim. Günün sonunda ‘ben eğer bir firmaya 3-5 milyon yatırım yapmışsam, yatırım-üretim desteği vermişsem bunun 3-5 yıl sonra, gerçekten kamunun verdiği bu rakamın ekonomiye 50-100 milyon olarak geri döndüğünü görelim’ anlayışıyla hareket etmeye başladık.”
“İmalatçı olanlara 360 bin TL’ye kadar destek vereceğiz”
Cevahir Uzkurt, KOSGEB’in aracılık ettiği fonların Türkiye’ye gökten yahut başka bir ülkeden gelmediğini belirterek, “Bu paralar sizlerden toplanıyor, bizlere emanet ediliyor. Biz bunu bir yerlere aktarıyoruz. ‘Biz daha fazla destek verelim’ derken, diğer taraftan da doğru adresleri bularak doğru şekilde destekler verelim çabası içindeyiz. Biz bürokratlar ve devlet görevlileri olarak burada emaneti doğru yönetiyoruz diyebilirim.” şeklinde konuştu.
KOSGEB’in girişimcilik destek programlarında köklü bir değişikliğe gittiğini belirten Uzkurt, şunları kaydetti:
“Yeni bir sistemi yürürlüğe koyduk. Eskiden 50 bin lira hibe, 100 bin lira geri ödemeli olarak herkese verdiğimiz… Yani bir çiğ köfteciye de, lokantacıya da, organize sanayi bölgesinde imalat yapmak isteyen bir girişimciye de verdiğimiz bir programdı. Şimdi biz bunu ikiye ayırdık. Dedik ki bir ‘geleneksel girişimciler’ var. Bir de ‘ileri girişimcilik’ dediğimiz imalat sanayisinde teknoloji düzeyi yüksek ve katma değerli girişimde bulunmak isteyenler var. İmalatçı olanlara 360 bin TL’ye kadar destek vereceğiz ve bunun tamamı hibe olacak.
Öbür taraftan, geleneksel girişimcilerden kurul ve saire, onu kaldırdık. Evrakı kaldırdık, 50 bin liraya kadar onlara destek vereceğiz ve orada da sadece şuna bakacağız; kuruluş desteği, yılın sonundaki performans… Bu para ile ister borcunu öde istersen istihdam et. Onu sorgulamayacağız. Sadece performansa dayalı olarak bu parayı bu şekilde vereceğiz.”
Uzkurt, geçmişte girişimcilerin sağlıklı olarak desteklenememesinde KOSGEB’in de hataları bulunduğunu, önceden çok fazla evrak istediklerini söyledi.
Uzkurt, “İnsanlara ‘şunu da getir, bunu da getir’ diyebiliyorsunuz. Günün sonunda bir yıl uğraşıp şunu da duyuyoruz ‘Ya bu desteği alamazsınız, sizin şartlarınız tutmuyor.’ Dolayısıyla insanları bürokrasiye boğan, insanları devletten soğutan bir destek anlayışını da ortadan kaldırıyoruz. Daha düzene dayalı, daha bürokrasiden arındırılmış bir anlayışla destekleri vereceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Her zaman açık olan bir destek programı kurguladık”
KOSGEB Başkanı Uzkurt, stratejik ürün üreten, proje bazlı ürün üreten, yeni girişimci firmalar gibi belli kategorilerde faaliyet gösteren her bir KOBİ’nin KOSGEB’de bir kredi limitinin bulunacağını aktararak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Üzerinde çalıştığımız yeni bir projeyle belli kategorilerde yer alan KOBİ’lerin her biri 50 bin TL’den 500 bin TL’ye kadar bizim anlaşma yaptığımız bankalardan kullanacak. Biz bunun 5 taban puandan 14 puana kadar… Örneğin, yeni bir istihdam mı yarattı, yeni bir makine mi alacak, makine yerli mi olacak? Bunlara göre puanlar veriyoruz. O şekilde bizim hedeflerimize dönük olan işletmeleri tespit ederek yaklaşık 14 puana kadar faizini karşıladığımız ve istediği zaman kullanabileceği çağrı esasına dayanmayan, her zaman açık olan bir destek programı kurguladık. Atıyorum, bizden 1 milyon lira proje desteği aldı, makine aldı. Kendisi de 1 milyon TL koyacak. Bunun 500 bin TL’sini gidecek bir bankadan, uzun vadeli faizinin KOSGEB tarafından karşılandığı, bir kredi kullanabilecek.”
Başkanların konuşmasının ardından bilgilendirme toplantısı KOSGEB Başkan Yardımcısı Ahmet Akdağ, KOSGEB Teknoloji ve Yerlileştirme Daire Başkanı Ahmet Dursunoğlu, KOSGEB İstanbul Anadolu Yakası Müdürü Selim Serkan Ercan’ın sunumları ile devam etti.
SUNUM DOSYASI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ.